OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU
Otizm spektrum bozukluğu doğuştan gelen veya yaşamın ilk yıllarında oluşan nörogelişimsel bir bozukluktur. Beynin işleyişini veya yapısını etkileyen sinir sistemi sorunundan kaynaklandığı düşünülmektedir.
Otizm spektrum bozukluğuna tam olarak neyin neden olduğu bilinmemektedir. Genetik temelli olduğu düşünülmüş bununla ilgili araştırma sonuçları bulunmuştur. Fakat hangi genlerin sebep olduğu ile ilgili bilgiler sınırlıdır. Çocukluk aşıları ve otizm arasında yapılan araştırmalar sonucu bir bağlantı bulunmamıştır. Çevresel faktörlerinde sebep olduğu düşünülmüş bununla ilgilide birçok araştırma yapılmıştır. Ailenin eğitim düzeyi, çocuk yetiştirme sitili veya sosyo-ekonomik durumunun etkilemediği tespit edilmiştir. Her coğrafyada ve her ırkta ortaya çıkabilmektedir.
Önceki yıllarda her 500 çocuktan 1’ inde otizm görülürken yeni verilere göre her 68 çocuktan 1’ inde görülebilmektedir. Ve kızlara oranla erkeklerde görülme oranı 4- 5 kat daha fazladır.
Otizm belirtileri doğumdan sonraki ilk yıl içerisinde ortaya çıkar. Ancak bazı vakalarda ilk yıl içerisinde çocukta normal gelişim görülür daha sonra otizm belirtileri ortaya çıkmasıyla birlikte çocukta 18- 24 ay arasında gerileme başlar.
Otizm tanısı almış bazı çocuklar öğrenme güçlüğü çekerken bir kısmı ise normalden daha düşük zekaya sahip olabilmektedir. Bazı çocuklarda normalin üstünde zekaya sahip olabilir. Bu çocuklar hızlı öğrenirler fakat bildiklerini günlük hayatta uygulamak, sosyal durumlara uyum sağlamak ve karşılıklı iletişim kurmakta zorluk çekerler.
- Göz temasından kaçınması
- İsmi söylendiğinde tepki vermemesi, kendisiyle konuşan kişileri duymuyor gibi görünmesi
- Parmağıyla istediği şeyi işaret edememesi veya nesneleri getirmemesi
- Yaşıtlarının oyunlarına ilgi duymaması, yalnız başına oynaması
- Oyuncaklarla oynamayı bilmemesi
- Sallanmak, parmak uçlarında yürümek, kendi çevresinde dönme, el çırpma gibi kendini tekrarlayan davranışlar
- Dönen nesnelere aşırı ilgi duyması örneğin çamaşır makinesi, arabanın tekerlekleri vb. ancak bu nesnelerin işlevini anlayamaması
- Takıntılı davranışlar göstermesi
- Düzen değişikliğine aşırı tepki vermesi
- Bazı kelimeleri sürekli tekrarlaması ve ilişkisiz ortamlarda söylemesi
- Konuşmada yaşıtlarının gerisinde kalması
- Karşılıklı iletişimde saldırgan, pasif veya yıkıcı şekilde davranması
- Duygularını ifade edememe ve başkalarının hissettiklerini anlayamaması
- Sadece belirli yiyecekleri yemesi
Erken teşhis konulması çok önemlidir fakat geç kalınsa bile her yaşta fayda sağlayabilmektedir. Otizm spektrum bozukluğu tedavisinin amacı semptomları azaltarak öğrenmeyi ve gelişimi destekleyerek çocuğun yapabileceği şeyleri en üst düzeye çıkartmaktır. Doğru eğitim yöntemi ile yoğun bir şekilde eğitim alan çocukların yarısında otizm belirtileri kontrol altına alınabilmektedir, büyük ilerleme kaydedilebilmektedir, gelişim sağlanabilmektedir hatta bu şekilde ilerleyen bazı çocukların ergenlik çağında yaşıtlarıyla neredeyse arasında fark kalmamaktadır.
Yorumlar
Yorum Gönder